11 Şubat 2017 Cumartesi

Bulutlara Yoldaş...Mürren

İnterlaken'dan sonra yolumuzu artık çocukluktan beri bizde merak uyandıran yüksek dağlara doğru çevirdik...Alpler,Heidi'nin diyarı...Aracımızla turkuaz rengi akan bir ırmağı takip ederek Laterbrunnen'e ulaştık.Burası bu bölgedeki dağlara ve köylere ulaşmak için ana durak niteliğnde şirin bir kasaba ve de bir sonraki yazımızın durağı...Lauterbrunnen'den teleferikler ile 007 James Bond'un bile zamanında konuk olduğu (Kraliçenin Hizmetinde filmi) Schilthorn, diğer bir zirve olan Kleine Scheidegg veya o da beni kesmez derseniz Avrupanın en yüksek zirvesi olan 3466 metrelik Jungfraujoch'a ulaşım mümkün...Bizim gözümüz o kadar yüksekte olmadığı için ve tabi ki zaman yetersizliğinden dolayı Mürren'i seçtik:) Aldığımız biletler ile önce 1.5 kilometrelik teleferik yolculuğu ile Grütschalp'e ondan sonra da yaklaşık 5 kilometrelik panaromik tren yolculuğu ile Mürren'e ulaştık. Belirtmeden geçmemek gerekir ki İsviçre tren hareketlerinin dakikliği ile 'Eğer saatinizi ayarlamak isterseniz bunu tren ne zaman hareket ediyorsa ona göre yapabilirsiniz' şeklinde övünüyor...İşte ilk fotoğraflar...



Mürren'e gelecek olursak 1650 metre rakımlı bu dağ köyünde toplam nüfus sadece 450 ama ilginç olan köy içindeki pansiyonlar tam 2000 kişiyi misafir edecek donanıma sahip bizdeki Ayderle karşılaştıracak olursak bu doğaya saygı çerçevesinde ve tamamen otantik yapıyı bozmadan uygulamaya geçirilebilmiş, demek ki bir yaylanın doğal yapısına dokunmadan da orası turizme ve insanlara kavuşturulabiliyormuş. Neyse toplumsal mesaj vermek bizim ne haddimize biz oranın manzarası ile sizi başbaşa bırakalım:)










Köyün içinde dolaşırken köy meydanında çalışır vaziyette kardiyak defibrilatör olduğunu görünce hadi dedik gidelim burası bizim sağlığımızı bozacak :) Şimdi istikamet yine teleferikle Stechelberg,insan manzarayı görünce bizim Karadeniz dağlarının hüzünlü kaderine bir kez daha üzüldük...



Teleferikten indikten sonra derenin sesi bizi kendine çekti ve başladık sırtımızdaki çantalarla dere boyu yürümeye,planda olmayan bu yürüyüş belki de günümüzün en keyifli manzaralarına bizi ortak etti...












Ve İsviçre gezimizdeki son durak olan Lauterbrunnen ve Trümmelbach şelalesine doğru yürürken anladık ki yıllar boyunca kandırılmışız...O güzelim Milka inekleri mor değilmiş, o zaman biz yıkılmış hayallerle yürümeye devam edelim :)